Yapay zekanın hayatımızın her alanına girdiğini konuşurken, askeri teknolojilerdeki yansımaları da giderek daha fazla dikkat çekiyor. Özellikle ABD ordusunun son yıllarda bu alanda attığı adımlar oldukça önemli. Ukrayna-Rusya savaşından çıkarılan dersler ve Çin gibi ülkelerin yapay zeka yeteneklerindeki hızlı ilerleyişi, Pentagon’u bu alana ciddi şekilde odaklanmaya itmiş durumda. Gelin, öne çıkan bazı girişimlere birlikte göz atalım:
Replicator Programı: Küçük, Akıllı, Ucuz ve Sürü Halinde!
Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks tarafından Ağustos 2023’te duyurulan bu iddialı program, isminden de anlaşılacağı gibi, “küçük, akıllı, ucuz ve çok sayıda” otonom platformlar üretmeyi hedefliyor. Amaç, 2026’ya kadar binlerce yapay zeka destekli, nispeten düşük maliyetli ve gözden çıkarılabilir (harcanabilir) otonom aracı (özellikle dronları) sahaya sürmek. Bu, özellikle Çin’in artan askeri kapasitesine karşı bir denge unsuru olarak görülüyor.
İlginç Bir Detay:
Programa sadece geleneksel savunma devleri değil, daha önce bu alanda pek yer almamış ticari teknoloji şirketleri de yoğun ilgi göstermiş. Replicator-1 projesinde yer alan şirketlerin yaklaşık %75’i bu “geleneksel olmayan” firmalardan oluşuyor. Bu da inovasyonun hızlanması adına önemli bir adım.
Yapay Zeka Hızlı Yetenekler Hücresi (AI RCC)
Pentagon, Aralık 2024’te Baş Dijital ve Yapay Zeka Ofisi (CDAO) altında AI RCC adında yeni bir birim kurdu. Bu hücrenin temel görevi, yapay zeka teknolojilerinin askeri sistemlere hızlı bir şekilde entegre edilmesini sağlamak; yani test, değerlendirme ve uygulama süreçlerini hızlandırmak. Daha önce üretken yapay zekayı inceleyen “Task Force Lima”nın çalışmalarını devralıyor.
İlk Adımlar:
AI RCC, Savunma İnovasyon Birimi (DIU) ile işbirliği yaparak yaklaşık 35 milyon dolar değerinde 4 pilot program başlatacak (ikisi muharebe, ikisi idari kullanıma yönelik). Pentagon, bu birimin ilk projeleri için 2024-2025 mali yıllarında 100 milyon dolar ayırmayı planlıyor.
Otonom Dronlar ve “İnsan-Makine Takımı” Konsepti
Pentagon’un üzerinde çalıştığı bir diğer önemli konsept, pilotlu uçakların otonom dronlarla birlikte görev yaptığı “insan-makine takımı”. Buradaki fikir, otonom sistemleri keşif yapmak, düşman ateşini üzerine çekmek (yani yem olarak kullanmak) veya hedeflere saldırmak gibi görevlerde kullanarak insanlı platformların etkinliğini ve güvenliğini artırmak. Hava Kuvvetleri’nin “sadık kanatçı” (loyal wingman) programı da bu konseptin bir parçası.
Özel Kuvvetler ve Sahadaki Uygulamalar
Yapay zeka destekli otonom sistemler sadece planlama aşamasında değil, sahada da kullanılıyor. Örneğin, ABD Deniz Piyadeleri ve Özel Kuvvetleri, personeli korumak için Anduril firmasının otonom mini-helikopterleri (Ghost), sensör kuleleri ve drone savar sistemlerini kullanıyor. Shield AI gibi şirketler ise dronların GPS veya iletişim olmadan, hatta uzaktan pilotsuz görev yapabilmesini sağlayan teknolojiler geliştiriyor. Bu, özellikle binaların içine keşif için gönderilen küçük dronlar (Nova gibi) için hayati önem taşıyor.